Kayıtlar

Mayıs, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

eyyy lohusa...

Lohusa farkındalık haftasıymış.  Düşündüm, lohusalığı "lohusa farkındalık haftasına" denk gelenler acaba farkındalar mı diye? Sonra kendi lohusalık dönemimin de aslında bu zamanlara denk geldiğini düşündüm ve ben böyle bir hafta olduğunu bilmiyordum. Zira kendi lohusalığımla meşguldüm. Çok zor bir süreç bence.  ve lohusalık öyle ilk 40gün falan değil bence çünkü sürekli isim ve biçim değiştiren bir kavram. Lohusalık anne olduğun ilk gün ya da hamileyken başlar ve kendi sonsuzluğumuza kadar devam eder. Lohusalık ile ilgili ne yazsam dedim. Kendi lohusa anılarımı düşündüm.  Salondaki 3lü koltuğa yapışmış halimi, kızımı koltuğun ucunda yatarken, köpeğim yerde uyurken ki görüntümüz geldi aklıma. Ben sürekli ya kitap okurdum ya belgesel izlerdim hemde ezberleme boyutunda. O kadar izlerdim ki bir belgeselde kullanılan bir görüntünün aslında hangi belgeselden alındığına kadar hakimdim olaya. Kolumu kaldıracak dermanım, enerjim, isteğim yoktu o dönemlerde. Ve aşırı b

İşeyemedik...

Olmadı yapamadık çok tuttuk bir türlü işeyemedik. Bizim kız sabah dolu bir bezle uyanır, bezi değiştirirsin 2 saat sonra bez yine tamamiyle dolar. Gün içerisinde ise normaldir. Yani en fazla çiş sabahın ilk saatlerindedir.  Bezi iki gün kuru kalktı, gece hiç işemedi. Sabah lazımlığa oturtuldu saatlerce bir damla işemedi. lazımlıktan kaldırıp dikkati dağılsın, taktığı için işeyemedi ellam dedik. Ayağa kaldıramadık çünkü o kadar çok çişi var ki ayakta duramıyordu. Yerlerde sürünüyordu. Yapmadı yapmadı yapmadı. Mutsuz huzursuz ağlak bir çocuk oldu. 4 gün denedik. Artık tamam dedik olmayacak yapamadık biz.  Pazartesi başlamıştık, Perşembe günü bizim kız yerlerde sürünüyor yapmamak için. Eşimle birbirimize sarılıp napıcaz diyoruz. O yerde hönkürüyor. Eşim dedi ki "ben eve gelmek istemedim hiç." Durum o kadar vahim bir hale geldi. Biz de beze geri döndük. Beze de işemedi. Kafayı yemeye karar verdik ;) Milletin çocuğu çişini tutamaz bizim ki de tutmak ki ne tutmak.

laayynnnn!

Bu ne beea! Sıçayım böyle işin içine, öğrenmesin amk. 5 yaşına kadar bez bağlayalım. Tamam kabul ediyorum zor olacaktı biliyorum ama bu kadar zor olacağını tahmin etmiyordum. Lazımlığa oturmak, oturduktan sonra çişini ve kakayı yapmak bu kadar zor olmamalı. iki ıkın bir sıkın bitti bu kadar. Nasıl ki geceleri bebekken yahu bu çocuk neden uyumuyor, Bismillah de dön sağına uyu yavrum diyorsam şimdi de aynı şeyi kakası için çişi için diyorum.  Pazartesiden beri uğraşıyoruz. Herşey çok iyi gidiyordu. Yarı bacağa-halıya-üstümüze yarı lazımlığa. Hoop koşup lazımlığa oturmalar falan ama bu sabah kıyamet koptu evde. Geceleri yatarken bez bağlıyoruz. Kendi yatağında yatmak istemedi, kıvrım kıvrım çünkü çişi ve kakası var. E yapsana evladım! yok olmaz. Neyse gece 1 de uyandı. Hemen koştuk lazımlığa, bez kupkuru çıktı ama daha lazımlığa oturamadan üst baş rezil. Lazımlığa oturdu zorla, çiş yaptı bizde alkış kıyamet kutlamalar. Neyse yattık biz, sabah 06:00da uyandı. Uyanmak ama nasıl gözl

Obsessive Compulsive Temizlik Takıntısına 5 kala.

Resim
Şu naif hayatımda öyle birşeye özeniyorum, öyle bir ahh keşke diyorum ki anlatamam. O da şudur ki: Evimin her an misafir gelecekmiş gibi tertemiz, pir-u pak, ışıl ışıl olması. Ama olmuyor yani ancak 1 saat oluyor, o saati de denk getiremediği için kimse olmuyor işte. Neden olmuyor, neden başaramıyorum bilemiyorum. Çok mu pisim, çok mu dağınıkım, köpeğim var Ondan mı, kızım küçük Ondan mı, çalıştığım için mi bilemiyorum ama. Şöyle kapı zırrr deyince hoop açıveren, göğsünü gere gere "Ayy Efendim kapı ağzında kaldınız, buyrun içeri" diyiveren biri olmayı nasıl özeniyorum an-la-ta-mam. Hayatımı bu uğurda feda ediyorum, bir arpa boyu da yol almışlığım yok. Hatta ki ne zaman ev en b.k halinde, ne zaman evi b.k götürüyor aha zil çalar komşu, kafasını içeri uzata uzata konuşur.  Bizim ailedeki  kadınların hepsi pırıl pırıldı. Çat kapı git evleri benim şuan temizlik yapmış evimden pırıldı. Ev hanımıydılar,ona bağlıyorum. Yoksa hah! mümkün mü, bir kadının hem çalışıyor olup hem e

Emlakçı Dediğin...

Resim
Ev ararken mahkemelik olmamak içten bile değil. Epeydir ev arıyoruz. Bilemiyorum bu işin standardı nedir ama bolca hikaye sahibi olduk. Türlü türlü olaylar yaşadık. Bir kere abicim, emlakçı vaaar Emlakçı var. hürriyetemlak.com ve sahibinden.com en çok kullandığımız sitelerdi. hürriyetemlak.com’un şöyle bir dezavantajı var, ilanlar güncellenmiyor. Hiç son 1 ay, son 1 hafta olaylarına girmeyin. M.Ö.'ye ait ilanlar var orada.  Ev satılalı 3 ay olmuş, ilanı hala orada. Emlakçıya diyorum ki "Yahu bu ev satıldı. İlanı hala duruyor. Biz ev arıyoruz, bu işiçin ayırdığımız zamanımızı çalıyorsun." "Abla valla çok yoğunuz silemedik, kaldıramadık." diye cevap veriyorlar bide. Yahu ben günde 9saat çalışıyorum. Acaba sen çalışıyor musun 9 saat.  İki ev göstermeyi kusura bakmayın ama anahtarla kapı açmayı iş olarak görmeyin bir zahmet. Ayrıca emlakçı kullanım sayfasının bireysel sayfadan farklı olduğunu 5 tane şifreyle işlem yapıldığını sanmıyorum.

Hem ağlarım hem giderim...

Resim
Geldi bahar ayları, sıçtı Oanne pazarları. Benim pazarlarım çok önemlidir. Şöyle ki pazar günü ben haftaiçi için yemek yaparım. 3-4 çeşit yemeğimi yaparım. Haftaiçi işten geldiğimde ohh yemeğim hazır olur, yanına pilavını makarnasını, salatasını ayarlar, rahat ederim. Gün boyu da yemek ne yapıcam, aman eve gidip yemek mi yapılır bu yorgunlukla diye düşünmem. Amma velakin geldi bahar ayları, gezmek lazım hem sıcaklar iyice çökmeden hem ramazan gelmeden tadını çıkarmak lazım bu havaların.  E bir yanım diyor ki "kalk gidek kız" öteki de diyor ki "valla sen bilin bacım, hafta içi oturur bokunu yutmuş kaz gibi düşünürsün ne yemek napcam diye." İşte hem ağlar hem giderim durumu budur. Dün mini çekirdek ailem+kardeşim pisiklet turuna çıktık. Geçen hafta da çıkmıştık ama onu saymıyorum. Çünkü beni çileden çıkarmışlardı. İlk defa mahalle arasından çıkıp uzak uzak gitmeye niyetlenmişim. Daha ilk rampada dalga geçmeler falan kızdım, gerildim, yarı yoldan dönd

Instagram