ihtiyacımız var.



Bir büyüğe, bir yol göstericiye, korkmayın ben varım diyene ne çok ihtiyacımız var.

Bugünler de sağlam bir borca niyetliyiz, -hayırlısıyla inşallah- bu yüzden de manevi olarak desteğe çok açız.
Kocamın ailesi farklı bir şehirde ve aile durumları maneviyat anlamında çok güçlü değil. Babasının evveliyatından ailede bir baba rolü olmamış. Akşamları işten eve gelmek yerine arkadaşları ile içki masasında yer almayı tercih etmiş. Emekli olunca da tüm gününü sevgili içki masası arkadaşlarına ayırmış, e belli bir zamandan ve yaştan sonra evine dönmüş ama iş işten geçmiş, çünkü ortada kurulu bir aile kalmamış. Annesi de var ama olmayan sadece akşamları yatmaya gelen kocanın derdiyle çocuklarına anne olmaya eve baba olmaya çalışmış ve hep kendi psikolojisinden yemiş. 
Kopuk bir aile hayatı ve bize bile yansıyan kopuk ilişkiler.
Haliyle ve dolayısıyla bizim arkamızda akıl alabileceğimiz maddi manevi destek görebileceğimiz kimsemiz yok kocam tarafından.

Benim tarafımda ise yaşım 32. Annem ve babam, ben 26 yaşında iken boşandılar. Babamla görüşmüyorum. Annem ise 16 yaşındaki kardeşimle yaşıyor. 27 yıllık bir evliliğin bir anda bitmesinin sıkıntısını yaşıyan kimi zaman atlatıp kimi zaman kendini depresyonda kaybeden bir anne. Dolayısıyla o taraftan da maddi ve manevi olarak bir desteğimiz yok. 
Köklü büyük kararlarda hadi kızım, hadi oğlum diyecek, korkmayın biz varız diyecek bir kuvvet göremiyoruz. Ve karı koca bu desteğe, bu sese şu günlerde çok ihtiyaç duyuyoruz.

Bizim bugünlerdeki hedefimiz bir ev almak. Çünkü kazandığımız parayı harcıyoruz, kiralar gitgide artıyor ve bunun bir sonu yok. Dededen-babadan kalan bağ-bahçe de olmadığı için bir an evvel hayırlısıyla yatırım yapmak istiyoruz.

Yüklü bir borca giricez. Çok yüklü. Korkuyoruz. Akıl danışmak istiyoruz, tökezlersek, sıkışırsak yardım alabilir miyiz diye soracak bir çift göz arıyoruz. Yok.

Tek güvencemiz bir kuru maaşımız. Ya Allah, Bismillah diyeceğiz, ya batacağız, ya çıkacağız. 

Biliyoruz bizim gibi kimbilir binlerce insan var. Ama işte hepimizin tek derdi o omzumuzda olması gereken elin olmayışı. ve etrafımdaki anne ve babaları görünce de insanın içi daha bir sızlamıyor değil. 
Ülkenin durumu ise malum, geleceğimiz güvende değil ama keşke demek istemiyoruz. Hayat devam ediyor ve edecek.Fırsat gelmişti cümlesini hayatımın hiçbir aşamasında hiçbir konuda söylemek istemiyorum.

Ben bu tür konularda daha cesaretliyim çünkü delidolu bir anne ve baba tarafından yetiştirildim. Borçsa borç ödenir, gidilecekse gidilir, alınacaksa alınır. Bitti. Herşey bir adımla, tek bir cesaretli adımla başlar diyen bir baba tarafından büyütüldüm. Gözü karalığımı babamdan almışım.

Eşiminse önünde hiçbir zaman bir baba rol modeli olmadığından, evde bir baba hangi kararları alır, nasıl adımlar atar görmemiş. Nasıl baba olunur, nasıl ev reisi olunur görmemiş. Evet mükemmel bir baba, babasından katbekat harika baba, Allah razı olsun ama temelinden görmediği için cesareti benim kadar deli değil. Dolayısıyla temkinli yaklaşıyor. Daha çok korku salıyor üstümüze üstümüze. 
E şimdi yaşanacak herhangi bir Allah korusun aksilikte senin yüzünden lafı beni bitirir. Yaşamayalım inşallah.

Dese ki Ona biri bende 10binliran var eminim kendini Rahmi Koçun oğlu gibi güvende hisseder ;) Ama yok.

İşte bu gibi durumlarda çok ihtiyaç duyuyoruz. Bir "oğlum" lafına, bir "tamam siz dert etmeyin biz anne-babayız her zaman yanınızdayız, arkanızdayız" lafına. Ama yok. 


Şükür ki işlerimiz var, sağlığımız sıhhatimiz, aile dirliğimiz-birliğimiz yerinde.
Gerisi tevekkel tu taal Allah...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaban Hayatı'm

Hem ağlarım hem giderim...

Instagram