Kayıtlar

Nisan, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tüylü Evlatcım ve Kızım - 1

Resim
Bir köpeğiniz varsa bebeğinizin olması ve beraber büyümeleri sizin haricinizde herkesin derdi olan bir mesele. 9 yaşında Pug cinsi erkek bir köpeğim ve 2 yaşında bir kızım var. hala! daha benim derdim gitti gitti elalemi gerdi. Yan komşum sağolsun kendisini çok severim! -adını dahi bilmiyorum- daha evlendik bismillah beni ve kocamı her gördüğünde; - Bebeğiniz olunca köpeğinizi ne yapacaksınız? - Köpekle çok zor olur, O'nun tüyü falan. - Bebeğiniz olunca köpeğinizi ne yapacaksınız? - Köpek zor olmaz mı? - Bebeğiniz olunca köpeğinizi ne yapacaksınız? yemin ediyorum istisnasız her gördüğünde soruyordu. Evlendikten 4yıl sonra bebek yapmaya karar verdik, düşünün ne çektik ;) kocamla karar verdik, cevabımız: - Sana vericez! olacaktı ;)  Hamileyken hele öğğ demiştim, çılgınca koşup kaçmak istemiştim bana bu soruları soranlardan. Hele teyzeler, ah o canım gün teyzeleri. Bir tanesi ayak üstü tüyünden girdi, bilmem ne akrabası kedi tüyünden mi köpek yütünden mi ne ameliyat olm

2 yıl önce bugündü.

Resim
Böyle olacağını bu kadar sevilebileceğini tahmin edemezdim. Aklımda oluşturamadığım o büyüklük yüreğimde oluştu. Kirpiğinin ucu, burnunun kıvrımı, kaşının tek teli...her bir noktasın hafızana kaydettiğin can. Çok büyükmüş sevgisi, bu büyük sevgi karşısında Rabbinden özür dilemekmiş her aklına geldiğinde, affet beni Allahım sen verdin, senin emanetin seviliyor işte evlat demekmiş. Kızdığıda yüreğinin köşesinde sızınmış, hele o sabahları bırakıp gitmeler...ahh..ah her sabah bir annenin ciğeri yanar mı? Rabbim başka ayrılık vermesin diye kendini avutmalar. İş-ev-evlat arasında gözlerine her baktığında vizcdan azapları. O benim yol arkadaşım, kol çantam. Adının hakkını veren Küçük Fırtına'm. Allahım kimsecikleri evlat acısıyla sınamasın, acısını yaşatmasın. Cümle isteyene versin. Sana da güzel, hayırlı, mutlu bir ömür versin güzel kızım. Hep el üstünde tutulan ol. kıymet bilenlerle kesişsin yolların.

ihtiyacımız var.

Resim
Bir büyüğe, bir yol göstericiye, korkmayın ben varım diyene ne çok ihtiyacımız var. Bugünler de sağlam bir borca niyetliyiz, -hayırlısıyla inşallah- bu yüzden de manevi olarak desteğe çok açız. Kocamın ailesi farklı bir şehirde ve aile durumları maneviyat anlamında çok güçlü değil. Babasının evveliyatından ailede bir baba rolü olmamış. Akşamları işten eve gelmek yerine arkadaşları ile içki masasında yer almayı tercih etmiş. Emekli olunca da tüm gününü sevgili içki masası arkadaşlarına ayırmış, e belli bir zamandan ve yaştan sonra evine dönmüş ama iş işten geçmiş, çünkü ortada kurulu bir aile kalmamış. Annesi de var ama olmayan sadece akşamları yatmaya gelen kocanın derdiyle çocuklarına anne olmaya eve baba olmaya çalışmış ve hep kendi psikolojisinden yemiş.  Kopuk bir aile hayatı ve bize bile yansıyan kopuk ilişkiler. Haliyle ve dolayısıyla bizim arkamızda akıl alabileceğimiz maddi manevi destek görebileceğimiz kimsemiz yok kocam tarafından. Benim tarafımda ise y

İstanbul dedin mi bi duracan...

Resim
Merakla beklediğimiz, deli gibi heves ettiğimiz İstanbul gezmemiz oldu da bitti maşallah. pazar günü memlekete döndük. döner dönmez de toprağı öptük ;) Zira İzmir nereeee İstanbul nereee hatta İstanbul nerde? İstanbul, İstanbulluktan çıkmış kanımca. Çok üzüldüm, çok çok üzüldüm ama gerçekten çok üzüldüm, çok hayal kırıklığına uğradım. En son İstanbula 3 yıl önce gitmiştim bu kadar kötü görmemiştim. He bu haline de bayılanlar, İstanbul aşıkları var o ayrı ama İstanbulda yaşamayıp hayalinde hep o güzel İstanbulu olanların, hele ki İzmir çıtasından İstanbula gezmeye gelenlerin gözü benim gözüm.  Heryerde Suriyeli ya da İranlı insanlar, değil merkezi yerlerde mahallelerde bile sadece gözleri görünen kadınlar. Türkçeden çok Arapçadır diye tahmin ettiğim esnaf yazıları ve konuşmaları... Kaba-saba bir İstanbul gördüm hep. Buna üzüldüm. Bizim cankuşumla epeydir bir İstanbul hayalimiz vardı, şöyle gezicez böyle edicez, orada oturucaz, burada fotoğraf çekinicez diye. Birçoğun

Pedal Nereye Biz Oraya Gayrı ;)

Resim
Pisiklet sezonumuz da resmen ve fiilen açılmıştır. Çünkü annemiz de bisikletlendi. Cumartesi günü uzun uğraşve araştırmalardan sonra bisikletimi almış bulunuyoruz. Dün maaile de ilk turumuza çıktık. Babamız her cuma işe bisikletle giden, haftasonları turlara katılan keyfi bisikletçilerdendir. Daha kızımız olmadan hatta ki daha ortada fol yok yumurta yokken, o turlarda gördüğü çocuklu ailelere imrenir 'çocuum olsun bende yapıcam' derdi. Dün bir hayali gerçek oldu... Geçtiğimiz haftalarda kızımıza bisiklet koltuğu aldık. Dün hep birlikte çıkınca belki kendi aramızda iletişimimiz -babakız tek başlarına çıkmalarından- daha çok olduğu için birkaç kişinin sorularına maruz kaldık. Haliyle merak edilen genellikle fiyatı ve kullanım ömrü (yaş mı-kilo mu) oluyor. Her çocuğun tepkisi ve istediği farklı olduğu için, tasarrufu ebeveynlerinde netice de, bu nedenle ortak soru sadece fiyat ve kullanım potansiyeliydi. Şöyle ki; fiyat konusunda çok farklı fiyatlar mevcut çok farkl

Instagram